
Varis Nedir?
Varis, genellikle bacaklarda görülen ve damarların genişlemesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Normalde kanın kalpten dokulara ve organlara taşınmasını sağlayan damarlar, içlerindeki kapakçıklar sayesinde tek yönlü bir akışı sağlar. Ancak, bazı durumlarda bu kapakçıklar zayıflayabilir veya hasar görebilir, bu da damarların genişlemesine ve dolayısıyla varislerin oluşmasına yol açabilir.
Varisler genellikle yüzeysel venlerde meydana gelir, yani cilt altında bulunan ve daha küçük olan damarlarda görülür. Bu damarlardaki kanın geriye doğru akması sonucu damarlar genişler, tortulu hale gelir ve genellikle mavimsi veya morumsu renkte belirginleşir. Varislerin belirtileri arasında ağrı, şişlik, ağırlık hissi, kaşıntı, kramp ve bazen yüzeyel damarlardan kanama da bulunabilir.
Varislerin birkaç nedeni olabilir. Genetik yatkınlık, uzun süre ayakta kalma veya oturma, aşırı kilo, hamilelik, hormonal değişiklikler ve yaşlanma gibi faktörler varislerin oluşumunda rol oynayabilir. Ayrıca, bazı durumlarda varisler daha ciddi bir venöz hastalığın belirtisi olabilir.
Varis tedavisi, genellikle semptomları hafifletmek, görünümü iyileştirmek ve potansiyel komplikasyonları önlemek amacıyla yapılır. Tedavi seçenekleri arasında yaşam tarzı değişiklikleri (düzenli egzersiz, kilo kontrolü, uzun süreli oturma veya ayakta kalma süresinin azaltılması), basınçlı çoraplar, skleroterapi (ilaç enjeksiyonu), radyofrekans ablasyonu veya cerrahi müdahale gibi prosedürler bulunabilir.
Varislerinizle ilgili endişeleriniz varsa veya tedavi seçenekleri hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, bir uzmana danışmanız önemlidir. Uzman, durumunuzu değerlendirecek ve size en uygun tedavi seçeneğini önerecektir.
Varis Hangi Yaşlarda Görülür ?
Varisler, her yaşta görülebilen bir durumdur. Ancak, bazı yaş gruplarında varislerin daha yaygın olduğu bilinmektedir. Genellikle 30 yaşın üzerindeki yetişkinlerde daha sık görülürler. Özellikle 40-50 yaş arasındaki kişilerde varislerin görülme sıklığı artar.
Varislerin ortaya çıkmasında genetik faktörler önemli bir rol oynar. Eğer ailede varis geçmişi varsa, bireyin varis geliştirme olasılığı daha yüksek olabilir. Bununla birlikte, yaşam tarzı faktörleri de varislerin oluşumunda etkili olabilir. Uzun süre ayakta kalma veya oturma, aşırı kilo, hamilelik, hormonal değişiklikler (özellikle hormon tedavisi veya doğum kontrol hapları kullanımı), hormonel değişikliklerin yaşlandıkça artması gibi faktörler, varis riskini artırabilir.


Varis Tedavileri Nelerdir?
Varis tedavisi, semptomların hafifletilmesi, görünümün iyileştirilmesi ve potansiyel komplikasyonların önlenmesi amacıyla yapılan çeşitli yöntemleri içerir. İşte varis tedavisinde sık kullanılan bazı yöntemler:
- Skleroterapi:Bu yöntemde, varisli damarın içine özel bir ilaç enjekte edilir. Bu ilaç, damarın iç yüzeyini tahriş eder ve damarın kapanmasını sağlar. Skleroterapi genellikle küçük ve orta boyutlu varislerin tedavisinde etkilidir.
- Köpük skleroterapi: Bu yöntemde, skleroterapi için kullanılan ilaç köpük haline getirilir ve varisli damara enjekte edilir. Köpük, damarda daha uzun süre kalır ve etkisini artırır. Köpük skleroterapi, özellikle daha büyük varislerin tedavisinde tercih edilen bir yöntemdir.
- Radyofrekans ablasyonu: Bu prosedürde, varisli damar içine bir kateter (tüp) yerleştirilir ve kateter vasıtasıyla radyofrekans enerjisi uygulanır. Bu enerji, damarın iç yüzeyinde ısı oluşturarak damarın kapanmasını sağlar. Radyofrekans ablasyonu, büyük ve orta boyutlu safen venlerinin tedavisinde sıklıkla kullanılır.
- Lazer ablasyonu: Bu yöntemde, varisli damara lazer enerjisi uygulanır. Lazer enerjisi, damarın iç yüzeyini tahrip ederek damarın kapanmasını sağlar. Lazer ablasyonu, büyük ve orta boyutlu safen venlerinin tedavisinde etkilidir.
- Cerrahi müdahale:Nadiren kullanılan bir seçenek olsa da, bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi müdahale, genellikle çok büyük veya ciddi sorunlara neden olan varislerin tedavisinde tercih edilir.
Skleroterapi Yöntemi Nasıl Uygulanır?
Skleroterapi, varislerin tedavisinde sık kullanılan bir yöntemdir. Aşağıda skleroterapi yönteminin genel olarak nasıl uygulandığını anlatan bir adım adım süreç bulunmaktadır:
Hazırlık:Skleroterapi işlemi genellikle bir doktorun ofisinde veya klinik ortamında gerçekleştirilir. İşlem öncesinde doktorunuz size detaylı bilgi verecek ve sorularınızı yanıtlayacaktır. Bacaklarınızın varisli bölgeleri incelenecek ve tedavi planı belirlenecektir.
Pozisyon: İşlem sırasında genellikle sırt üstü yatmanız gerekecektir. Bacaklarınızın üzerine biraz yastık veya destek konulabilir.
Dezenfeksiyon: İşlem bölgesi, genellikle alkol veya antiseptik bir çözelti kullanılarak sterilize edilir.
Enjeksiyon:Doktor, varisli damarın içine ince bir iğne yerleştirir ve skleroterapi için kullanılan özel bir ilacı (sklerozan) damarın içine enjekte eder. Sklerozan, damarın iç yüzeyini tahriş eder ve damarın kapanmasını sağlar. İşlem sırasında genellikle birkaç enjeksiyon yapılır, varisli damarın uzunluğuna ve sayısına bağlı olarak.
Baskı ve masaj: Enjeksiyonlar yapıldıktan sonra, doktor varisli damar üzerine hafif bir baskı uygulayabilir veya masaj yapabilir. Bu, sklerozanın damarın içinde daha iyi dağılmasını sağlar.
Bandaj veya basınçlı çorap:İşlem bittikten sonra, varisli bölgeye bandaj veya basınçlı çorap uygulanabilir. Bu, damarların kapanmasını sağlamak için basıncın sürdürülmesine yardımcı olur.
İyileşme süreci:Skleroterapi sonrasında genellikle hafif bir rahatsızlık veya yanma hissi olabilir. Bu genellikle geçici bir durumdur. Doktorunuz size iyileşme süreciyle ilgili talimatlar verecektir. Genellikle, işlemden sonra hemen normal aktivitelere dönebilirsiniz, ancak ağır egzersiz ve sıcak banyo veya sauna gibi şeylerden bir süre kaçınmanız önerilebilir.
Her skleroterapi işlemi bireysel olarak planlanır ve süreç, damarların durumuna ve tedavi edilmesi gereken alanlara bağlı olarak değişebilir.


Varisin Neden Olduğu Belirtiler
Varisler, genellikle bacaklarda ve ayaklarda görülen genişlemiş ve kıvrımlı damarlar olarak tanımlanır. Varislerin neden olduğu şikayetler, kişiden kişiye değişebilir ve varislerin ciddiyetine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. İşte varislerin neden olduğu yaygın şikayetler:
Estetik kaygılar: Varisler genellikle kozmetik bir sorun olarak kabul edilir. Genişlemiş ve kıvrımlı damarlar, kişinin bacaklarında veya ayaklarında düzensiz bir görünüme neden olabilir ve estetik açıdan rahatsızlık verebilir.
Ağrı ve rahatsızlık: Varislerin belirli bir noktada ağrıya veya rahatsızlığa neden olabilme potansiyeli vardır. Bacaklarda ağırlık hissi, yanma hissi, kaşıntı veya hassasiyet gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu şikayetler genellikle uzun süre ayakta durduktan sonra veya uzun bir günün ardından artabilir.
Ayak ve bacak şişmesi: Varisler, kanın normal dolaşımını etkileyebilir ve bacaklarda veya ayaklarda ödem (şişme) oluşmasına neden olabilir. Ödem, genellikle gün boyunca artan ve akşamları daha belirgin hale gelen bir sorundur.
Kramp: Varisli damarlara bağlı olarak bacaklarda kramp hissi ortaya çıkabilir. Bu kramp hissi genellikle gece veya uyku sırasında daha yoğun olabilir.
Deride değişiklikler: Varislerin ilerlemesiyle birlikte deride bazı değişiklikler meydana gelebilir. Deri kalınlaşabilir, renk değiştirebilir (koyu kahverengi veya mavimsi renkte olabilir) veya döküntüler ortaya çıkabilir. Ciltte kuruluk ve kaşıntı da yaygın olabilir.
Varislerin belirti ve şikayetleri kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar varislerden hiçbir rahatsızlık hissetmezken, diğerleri şiddetli semptomlar yaşayabilir. Varis şikayetleriniz varsa, bir doktora başvurmanız ve uygun tedavi seçeneklerini değerlendirmeniz önemlidir.
Varis Nasıl Önlenir ?
Varis oluşumunu tamamen önlemek mümkün olmasa da, aşağıdaki önlemler varis riskini azaltabilir ve semptomların şiddetini hafifletebilir:
Aktif bir yaşam tarzı sürdürün:Düzenli egzersiz yapmak, bacak kaslarınızı güçlendirmeye ve dolaşımı iyileştirmeye yardımcı olur. Yürüyüş, koşu, bisiklet sürme gibi düşük etkili aerobik egzersizler varis riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Uzun süre oturmaktan veya ayakta durmaktan kaçının:Uzun süre hareketsiz kalmak, bacaklardaki dolaşımı olumsuz etkiler. Eğer oturarak çalışıyorsanız veya uzun süre ayakta durmanız gerekiyorsa, periyodik olarak bacaklarınızı hareket ettirin, yürüyüş molası verin veya bacaklarınızı yukarı kaldırarak dinlendirin.
Doğru pozisyonları tercih edin: Otururken veya uyurken bacaklarınızı yüksekte tutmak, kanın bacaklardan kalbe daha iyi geri dönmesine yardımcı olabilir. Yatağınızın baş tarafını hafifçe yükseltmek, bacaklarınızı yastıkla desteklemek veya ayaklarınızı yüksekte tutmak faydalı olabilir.
Sağlıklı bir kiloda kalın: Fazla kilolu olmak, bacaklardaki damarlara ekstra baskı uygulayabilir. Sağlıklı bir kiloda kalmak, varis riskini azaltabilir.
Düzenli olarak dinlenin ve bacaklarınızı yukarı kaldırın: Oturma sürelerinizde, özellikle uzun yolculuklarda veya uçak yolculuklarında periyodik olarak bacaklarınızı yukarı kaldırın. Ayaklarınızı yükseltmek, kanın bacaklardan daha kolay dönmesini sağlar.
Dar kıyafetlerden kaçının:Sıkı giysiler, bacaklardaki dolaşımı engelleyebilir. Özellikle dar pantolon, çorap veya çorap bantlarından kaçınmak önemlidir.
Sigara içmeyin: Sigara içmek, dolaşım sistemine zarar verebilir ve damarlarınızın daralmasına neden olabilir. Sigarayı bırakmak, genel sağlık durumunuzu iyileştirebilir ve varis riskini azaltabilir.
Düzenli aralıklarla bacak egzersizleri yapın:Oturma veya ayakta durma sürelerinde, bacaklarınızı düzenli aralıklarla hareket ettirin. Ayak bileği dairesel hareketler yapmak, topukları kaldırıp indirmek, ayak parmaklarını kıpırdatmak gibi basit egzersizler kan dolaşımını harekete geçirebilir.


Varislerde Tanı Nasıl Konur?
Varis özellikle baldırlarda ağırlık hissi ya da dolgunluk, ağrı, şişlik, kaşıntı ve gece krampları gibi yakınmalara neden olur. Bu tür şikayetler halinde doktora başvurulduğunda hastanın tıbbi öyküsü alınır, muayene edilir. Bacak toplardamar ultrason (dopler) yapılarak sonuçları değerlendirilerek tanı koyulur.
Bir doktor, aşağıdaki adımları takip ederek varis teşhisi koyabilir:
Hikaye alımı: Doktor, semptomların ne zaman başladığını, semptomların şiddetini, varislerin nasıl geliştiğini ve ailede varis öyküsü olup olmadığını belirlemek için bir hikaye alır.
Fiziksel muayene:Doktor, bacakları ve ayakları inceleyerek varis belirtilerini değerlendirir. Genişlemiş ve kıvrımlı damarlar, ciltte renk değişiklikleri, şişlik, ağrı veya hassasiyet gibi bulgulara dikkat eder.
Doppler ultrason:Doppler ultrason, varislerin teşhisinde yaygın olarak kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Bu test, bacaklardaki kan akışını ve damar yapısını görselleştirmek için kullanılır. Doppler ultrason, doktorun varislerin derinlik ve yerleşimini değerlendirmesine yardımcı olabilir.
Diğer tetkikler: Bazı durumlarda, varislerin altında yatan başka bir sorun olup olmadığını belirlemek için ek testler yapılabilir. Bunlar arasında duplex ultrason, venografi veya flebografi gibi ileri görüntüleme testleri bulunabilir.
Varislerin tanısı genellikle klinik muayeneyle konulabilir. Ancak, bazı durumlarda altta yatan başka bir sorunu dışlamak veya varislerin detaylı bir değerlendirmesini yapmak için ileri görüntüleme veya testler gerekebilir. Bu nedenle, varis şüphesi olan kişilerin bir doktora danışmaları önemlidir. Bir doktor, doğru tanıyı koyacak ve uygun tedavi seçeneklerini önerecektir.